Psikolog Mehmet Şerif Yavuz

Psikolog Mehmet Şerif Yavuz'un kişiselleştirilmiş hayat tarzı ve longevity alanındaki çalışmalarını keşfedin. Alışkanlık Değişim Programı'nın geliştiricisi olarak, gerektiğinde ilgili sağlık ve yaşam bilimleri uzmanlarıyla koordineli biçimde çalışarak; genetik ve psikolojiyi birleştirerek daha sağlıklı ve uzun bir yaşam için bilimsel temelli rehberlik sunuyorum.

Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Kişiselleştirilmiş Sağlık Yaklaşımına Dayalı Model Önerisi

Mehmet Şerif Yavuz

Özet

Birinci basamak sağlık hizmetleri, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde kritik role sahip olmakla birlikte, uygulamada çoğunlukla tedavi odaklı bir yapıda işlemektedir. Kronik kompleks hastalıkların giderek artış gösterdiği günümüz koşullarında, bireylerin genetik, epigenetik, biyokimyasal ve psikososyal farklılıklarının dikkate alınmaması koruyucu sağlık hizmetlerinin etkinliğini sınırlamaktadır. Bu çalışma, kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımının 4P modeli (öngörücü, önleyici, kişiselleştirilmiş ve katılımcı) temelinde birinci basamak sağlık hizmetlerine entegre edilebilir bir koruyucu sağlık modelini ortaya koymaktadır. Model kapsamında bireyin genetik ve epigenetik sağlık profili oluşturulmakta, yaşam tarzına yönelik riskler belirlenmekte ve hekim, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan ekip tarafından kişiselleştirilmiş yaşam planı hazırlanmaktadır. Çalışmanın özgün katkısı, davranış bilimi temelli Alışkanlık Değişimi Programı (ADP) modeli ile bu planın sürdürülebilir ve kalıcı sağlık davranışlarına dönüştürülmesidir. ADP, davranışların edinimi, akıcılığı, kalıcılığı ve farklı yaşam alanlarına genellenmesini içeren aşamalı bir davranış değişikliği süreci sunmaktadır. Önerilen modelin uygulanmasıyla kronik hastalıkların görülme sıklığının azalması, sağlık harcamalarının düşmesi, bireysel ve toplumsal üretkenliğin artması ve ulusal sağlık veri altyapısının güçlenmesi beklenmektedir. Bu yönüyle çalışma, birinci basamak sağlık hizmetlerinde kişiye özgü koruyucu sağlık yaklaşımının uygulanabilir ve bütüncül bir modelini önermektedir.

Anahtar kelimeler: Kişiselleştrilmiş sağlık, koruyusu sağlık, Alışkanlık Değişim Programı

GİRİŞ
Birinci basamak sağlık hizmetleri, toplumun temel sağlık ihtiyacını karşılayan ve koruyucu sağlık yaklaşımının uygulanmasında kritik role sahip sistem bileşenleridir. Ancak uygulamada aile sağlığı merkezleri çoğu zaman tedavi odaklı protokoller çerçevesinde görev yapmakta, bireylerin biyolojik ve psikososyal farklılıkları yeterince dikkate alınmamaktadır. Bu durum, özellikle kronik hastalıkların arttığı günümüz koşullarında önleyici sağlık hizmetlerinin etkinliğini sınırlamaktadır.
Klasik sağlık uygulamaları büyük ölçüde toplum ortalaması üzerinden ilerlemektedir. Buna karşın kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımı, bireyin genetik, epigenetik, biyokimyasal ve psikososyal özelliklerini temel alarak sağlık yönetiminin kişiye özgü olarak yapılandırılmasını hedefler (Hood & Flores, 2012). Bu anlayış, “her birey için aynı sağlık önerisi geçerli değildir” ilkesine dayanır.
Kronik kompleks hastalıkların ortaya çıkışında genetik yatkınlık ile çevresel ve davranışsal faktörlerin birlikte rol oynadığı bilinmektedir. Diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve belirli kanser türleri, genetik yapı ile beslenme, uyku, stres ve fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı değişkenlerinin etkileşimi sonucu gelişmektedir (Feil & Fraga, 2012). Bu nedenle hastalıkların erken dönemde öngörülmesi ve kişiye özgü önleyici müdahaleler sağlık açısından kritik öneme sahiptir.
TÜİK (2024) verilerine göre Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,1 yıl iken sağlıklı yaşam süresi yalnızca 57,6 yıldır. Bu durum, bireylerin yaşamlarının yaklaşık 20 yılını kronik hastalıklarla geçirdiğini göstermektedir. Mevcut sağlık harcamalarının büyük bölümü, hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavi ve bakım süreçlerine ayrılmaktadır.
Bu çalışma, kişiselleştirilmiş ve önleyici sağlık modelinin birinci basamak sağlık hizmetlerinde uygulanabilirliğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
AMAÇ
Bu çalışmanın amacı, bireyin genetik, epigenetik ve yaşam tarzı verilerine dayalı olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde uygulanabilecek kişiselleştirilmiş koruyucu sağlık modelinin kavramsal, teorik ve uygulama modelini ortaya koymaktır.
GEREKÇE
Mevcut sağlık sisteminde birey çoğunlukla hastalandıktan sonra sağlık hizmetine başvurmaktadır. Oysa kronik hastalıkların büyük bir bölümü yaşam tarzı düzenlemeleri ve risklerin erken dönemde belirlenmesiyle önlenebilir (WHO, 2023). Bu nedenle sağlık sisteminin tedavi odaklı yapıdan önleyici ve kişiye özel sağlık yaklaşımına geçmesi gerekmektedir. Tıp ve sağlık teknolojilerindeki gelişmeler insan ömrünü uzatmıştır. Ancak yaşam süresinin uzamasıyla birlikte ileri yaşlarda görülen kronik kompleks hastalıkların sıklığı da artmıştır. Bu hastalıklar, yalnızca genetik yatkınlıktan değil; genetik özelliklerin üzerine eklenen yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Kişiselleştirilmiş sağlık hizmetinin birinci basamak sağlık kuruluşlarında uygulanması, kronik kompleks hastalıkların toplumdaki görülme oranını uzun vadede önemli ölçüde azaltacaktır. Kişiselleştirilmiş tıbbın 4P modeli bu yaklaşımı tanımlar:

  • Predictive (Öngörücü) Sağlık risklerinin genetik, biyolojik ve psikolojik göstergelerle belirlenmesi
  • Preventive (Önleyici) Risklere uygun yaşam tarzı düzenlemelerinin yapılması
  • Personalized (Kişiselleştirilmiş) Müdahalelerin bireyin biyolojik ve psikolojik yapısına uyarlanması
  • Participatory (Katılımcı) Bireyin sağlık sürecine aktif olarak katılması

Davranış değişiminin kişiselleştirilmiş sağlık planlarına entegre edilmesi, bu projenin özgün katkısını oluşturmaktadır. Bu çalışma kapsamında, davranış bilimi, psikoloji ve kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımının birleşiminden yararlanılarak Alışkanlık Değişimi Programı (ADP) adı verilen özgün bir model geliştirilmiştir. ADP, bireyin biyolojik ve psikolojik özelliklerini dikkate alarak sağlıklı yaşam davranışlarının kalıcı hale getirilmesini hedefleyen bir davranış değiştirme sürecidir.

YÖNTEM

Genetik ve Epigenetik Sağlık Profili

  1. Aile Sağlığı Merkezleri, kurulacak olan bölgesel genetik analiz laboratuvarları ile iş birliği içinde bireyin kronik hastalık yatkınlıklarını, metabolizma özelliklerini ve farmakogenetik profilini ve biyolojik yaşlanma verilerini belirlemeye yönelik örnek alımı ve analiz sürecini yürütür.
  2. Bireysel Sağlık Risk Profili
    Genetik ve epigenetik veriler dijital sağlık sistemine aktarılır ve kişiye özgü risk profili oluşturulur.
  3. Kişiselleştirilmiş Yaşam Planı
    Hekim, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan ekip, bireyin biyopsikososyal koşullarına ve hedeflerine uygun uygun müdahale ve hayat tarzı planı oluşturur.
  4. Alışkanlık Değişimi Programı (ADP) – Özgün Model
    ADP, kişiselleştirilmiş hayat planının sürdürülebilir ve kalıcı alışkanlıklara dönüşmesi için geliştirilmiş psikoloji ve davranış bilimi temelli özgün bir modeldir.

4.1. Davranışların Analitik Sınıflandırılması

  1. Davranışsal Patojenler: Bireyin kendi genetik, epigenetik, biyokimyasal ve psikolojik verilerine dayalı olarak; o bireyin sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve kronik kompleks hastalık riskini artıran davranış örüntüleri davranışsal patojenler olarak tanımlanır.
  2. Davranışsal Antijenler: Bireyin kendi genetik, epigenetik, biyokimyasal ve psikolojik verilerine dayalı; yalnızca o birey için geçerli olan, sağlığını geliştirici, koruyucu ve iyileştirici davranışlardır.
  3. Nört Davranışlar: Bireyin sağlığı üzerinde olumlu veya olumsuz etki yaratmayan davranışlar.

4.2. ADP Uygulama Aşamaları

  1. Edinim: ADP’nin edinim aşamasında davranışsal antijenler bireyin davranış repertuaruna giriş yapar.
  2. Akıcılık: Akıcılık aşaması, davranış repertuarına giren davranışsal antijenin yani sağlık davranışının alışkanlık haline gelmesini, güçlük çekmeden ve çaba göstermeden otomatik olarak gerçekleştirilmesini ifade etmektedir.
  3. Kalıcılık: Kalıcılık aşamasında davranış, edinilmiş ve akıcı hale gelmiştir; zaman içinde düzenli olarak sürdürülen, bireyin yaşam tarzının doğal bir parçası haline gelen kalıcı bir örüntüye dönüşmüştür.
  4. Genelleme: Genelleme aşamasında birey, kişiselleştirilmiş yaşam planında yer alan davranışsal antijenleri (sağlığı destekleyen davranışları) hayatın farklı alanlarında; evde, iş ortamında, sosyal çevrede ve seyahat gibi rutin dışı koşullarda da sürdürebilir hale gelmiştir. Bu aşama, ADP’nin başarıya ulaştığını gösteren noktadır.

BEKLENEN SONUÇLAR


Sağlık harcamalarının azalması ve ekonomik verimlilik: Hastalık oluştuktan sonra yapılan yüksek maliyetli tedavi ve bakım masrafları yerine, erken dönem önleyici müdahaleler sayesinde devletin sağlık bütçesi üzerindeki ekonomik yük azalacaktır.


Birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu işlevinin güçlenmesi: Aile hekimliği sistemi, tedavi ağırlıklı hizmetten, birey merkezli koruyucu sağlık hizmetine dönüşerek etkili ve sürdürülebilir bir yapı kazanır.Sağlık okuryazarlığının güçlenmesi


Birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu işlevinin güçlenmesi: Aile hekimliği sistemi, tedavi ağırlıklı hizmetten, birey merkezli koruyucu sağlık hizmetine dönüşerek etkili ve sürdürülebilir bir yapı kazanır.

Toplum genelinde üretkenliğin artması: Sağlıklı birey daha aktif, üretken ve yaşamla işlevsel bir ilişki içinde olur; bu da sosyal ve ekonomik yaşamda olumlu yansımalar oluşturur.

Ulusal biyoteknoloji ve veri altyapısının gelişmesi: Genetik ve epigenetik analizler yoluyla elde edilen veriler, Türkiye’nin bilimsel araştırma kapasitesini ve sağlık politikası planlama gücünü artıracaktır.

ÖZGÜN DEĞER
Bu çalışma, kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımını birinci basamak sağlık hizmetleriyle entegre eden ve davranış değişimini alışkanlık temelli bir model üzerinden yapılandıran özgün bir sağlık hizmeti modeli önermektedir. Kişinin genetik, epigenetik, biyokimyasal ve psikolojik verilerine dayalı olarak oluşturulan kişiselleştirilmiş yaşam planının, Alışkanlık Değişimi Programı (ADP) ile sürdürülebilir davranışlara dönüştürülmesi, bu modelin temel yenilikçi yönünü oluşturmaktadır.
Bu yönüyle bu çalışma, koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, bireyin sağlık sürecine aktif katılımının artırılması ve toplumda kronik hastalık riskinin azaltılmasına yönelik bütüncül ve uygulanabilir bir yaklaşım sunmaktadır.


KAYNAKÇA

Türkiye İstatistik Kurumu. (2022-2024). Sağlıklı Yaşam Süresi Verileri.

Feil, R., & Fraga, M. F. (2012). Nature Reviews Genetics, 13(2), 97–109.

Hood, L., & Flores, M. (2012). New Biotechnology, 29(6), 613–624.

World Health Organization. (2023). Noncommunicable Diseases Fact Sheet.

Yavuz, M. Ş. (2025). Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kişiselleştirilmiş koruyucu sağlık modeli ve Alışkanlık Değişimi Programı (ADP). Erişim Tarihi: 9 Kasım 2025 URL:https://www.mehmetserifyavuz.com/birinci-basamak-saglik-hizmetlerinde-kisisellestirilmis-saglik-yaklasimina-dayali-model-onerisi/